Ayrılık, kenarları tırtıklı, kanırtan, acıtan, huzur vermeyen , boğaza takılan , yırtan bir kelime..
Hazmetmesi zor, yırttıkları yama tutmaz, izi kalır…
Özlemek, bir kartopunun yuvarlanarak büyümesi gibi..Gitgide kocaman ve soğuk bir yer kapladığı gibi kalpte , her saniye başka bir kar tanesi olarak yapışır , büyütür onu..
Anılar, ince dikenli teller..Birine takılmaya gör , yüreğinin her yeri çizik- kan içinde kalırsın..İnce ince sızlar, acır.
Planlar, dünyada garantisi olmayan tek çaba..Bir bakarsın kocca bir yığın olmuş, gözüne gözüne batar yarımlıkları…
Keşke’ ye hiç bulaşma..Erimiş sıcak bir zift gibi değdiği her yeri yakan nafile bir nida , derin bir çaresizlik, yolda bırakan beyhude bir tökezleme…
Yokluk, boğaza tıkanır, boğar seni… Yokluğuna ,sevdiğinin, katlanamazsın..Ağzında su kalmaz kurur, ne yutkunabilirsin ne nefes alabilir..
Ölüm…
Al bütün bu kelimeleri sar sarmala ..sessizliğe , sensizliğe bürün..
Yankısı bile olmayan, içine aldıklarını karadelik gibi yutan o dipsiz kelime..
Sevgili…
İmkansızlıkları mümkün kılan, tüm güzel renklerin ferahlığı, tüm notaların en güzel dizilişi, deli deli uçan kuşların şarkıları ve dansı..
Kokuların en baş döndürücüleri ile tatların en damağı sarhoş edenlerin harmanı.. Mutlu uyanışların sebebi, şefkatin tükenmeyen membaı, sevginin en sahicisinin vücut bulmuş hali..
Kaybının korkusu varlığının şükrünü bastıran yol arkadaşı…
Kelimeler, sevgiliyi anlatmaya kifayetsiz kalan harf kalabalıkları..
Yas, üzerini ağırca örten hayatın, baldan tat aldırmayan ölüm provası..
Harika anlatmışsın. Mekanı cennet olsun…Sabır dilerim..
BeğenBeğen